Çay ocağından beyaz perdeye
Şenay Aydemir
Zeki Demirkubuz’un Altın Portakal’da yarışan son filmi “Bekleme Odası”, tartışılan filmler arasında. Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” isimli romanını sinemaya aktarmak için uğraşan bir yönetmeni anlatan filmde başrol de Demirkubuz’un. Filmde Ahmet isimli bir yönetmeni canlandıran Demirkubuz, romanın kahramanı Roskolnikof’u canlandıracak oyuncu aramaktadır. Ve aradığı oyuncu evine kadar gelir! Evini soymaya gelen hırsızı Roskolnikof rolünde olması için ikna eder.
Demirkubuz filmindeki bu ‘garip’ durumu gerek hayata da taşımış. Filmde Roskolnikof rolü için düşünülen hırsızı canlandıran Ufuk Bayraktar bir süre öncesine kadar bir kafede çalışıyordu. Filmi için oyuncu arayan Zeki Demirkubuz, bu kafede bir süre Ufuk’u izliyor ve tıpkı filmde olduğu gibi onunla konuşarak filminde oynamaya ikna ediyor. Ufuk, Zeki Demirkubuz’un adını daha önce duymamış. Filmlerini de izlememiş. Ama şimdi, sinema eğitimi almak ve kendisini geliştirmek istiyor. Filmin galasının ardından seyircilerin karşısına film oyuncularından Serdar Orçin’le çıkan Ufuk, sorulara cevap verirken oldukça heyecanlı görünüyordu. Kendisi için Antalya’da olmanın bir ‘hayal’ olduğunu aktaran Ufuk Bayraktar sinemadaki geleceği konusunda kendisinden emin ve Zeki Demirkubuz gibi bir yönetmenle çalışmış olmanın avantajlarının farkında. “Ben bir hıyardım, Zeki abi beni aldı, soydu ve cacık yaptı” sözleriyle açıklıyor bu durumu.
Çaktırmadan izlemiş
“Benim oyunculukla uzaktan yakından alakam yoktu. Hatta lise zamanlarında okulun tiyatrosunda bile değildim”diyen Bayraktar, filme dahil oluşunu şöyle anlatıyor: “Zeki Demirkubuz bizim çay bahçesine geliyordu. Beni orda görüyor. İzliyor. Kafasında bir şey canlandırıyor. Ne olduğunu bilemiyorum. Ondan sonra bana böyle bir teklif sundu. Çok şaşırdım ilk başta ama, gecelerce ‘ben yaparım bunu, yapan nasıl yapıyor’ diyerek kendimi inandırdım ve kabul ettim. Çok güzel olduğuna inanıyorum.”
Bayraktar, ekip olarak dayanışma içinde olduklarını, bu durumun kendisini duygulandırdığını belirtiyor. Hatta filmini izlerken bayılacak gibi olmuş.
Zeki Demirkubuz’un özellikle oyuncular açısından zor bir yönetmen olduğunu hatırlattığımızda, kendisi için durumun böyle olmadığını anlatıyor: “Herkes çok zordur, çok sinirlidir sette diyordu. Ben böyle bir durum yaşamadım”
Faruk Bayraktar’ın hayatı bir anlamda değişmiş. İlk hedeflerinden birisi sinema eğitimi almak. Akademik bir eğitim alacak mı bilinmez, ama Demirkubuz dersleri devam edecek. Zira Zeki Demirkubuz bir sonraki filminde de onu oynatmayı düşünüyor.
Şenay Aydemir
Zeki Demirkubuz’un Altın Portakal’da yarışan son filmi “Bekleme Odası”, tartışılan filmler arasında. Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” isimli romanını sinemaya aktarmak için uğraşan bir yönetmeni anlatan filmde başrol de Demirkubuz’un. Filmde Ahmet isimli bir yönetmeni canlandıran Demirkubuz, romanın kahramanı Roskolnikof’u canlandıracak oyuncu aramaktadır. Ve aradığı oyuncu evine kadar gelir! Evini soymaya gelen hırsızı Roskolnikof rolünde olması için ikna eder.
Demirkubuz filmindeki bu ‘garip’ durumu gerek hayata da taşımış. Filmde Roskolnikof rolü için düşünülen hırsızı canlandıran Ufuk Bayraktar bir süre öncesine kadar bir kafede çalışıyordu. Filmi için oyuncu arayan Zeki Demirkubuz, bu kafede bir süre Ufuk’u izliyor ve tıpkı filmde olduğu gibi onunla konuşarak filminde oynamaya ikna ediyor. Ufuk, Zeki Demirkubuz’un adını daha önce duymamış. Filmlerini de izlememiş. Ama şimdi, sinema eğitimi almak ve kendisini geliştirmek istiyor. Filmin galasının ardından seyircilerin karşısına film oyuncularından Serdar Orçin’le çıkan Ufuk, sorulara cevap verirken oldukça heyecanlı görünüyordu. Kendisi için Antalya’da olmanın bir ‘hayal’ olduğunu aktaran Ufuk Bayraktar sinemadaki geleceği konusunda kendisinden emin ve Zeki Demirkubuz gibi bir yönetmenle çalışmış olmanın avantajlarının farkında. “Ben bir hıyardım, Zeki abi beni aldı, soydu ve cacık yaptı” sözleriyle açıklıyor bu durumu.
Çaktırmadan izlemiş
“Benim oyunculukla uzaktan yakından alakam yoktu. Hatta lise zamanlarında okulun tiyatrosunda bile değildim”diyen Bayraktar, filme dahil oluşunu şöyle anlatıyor: “Zeki Demirkubuz bizim çay bahçesine geliyordu. Beni orda görüyor. İzliyor. Kafasında bir şey canlandırıyor. Ne olduğunu bilemiyorum. Ondan sonra bana böyle bir teklif sundu. Çok şaşırdım ilk başta ama, gecelerce ‘ben yaparım bunu, yapan nasıl yapıyor’ diyerek kendimi inandırdım ve kabul ettim. Çok güzel olduğuna inanıyorum.”
Bayraktar, ekip olarak dayanışma içinde olduklarını, bu durumun kendisini duygulandırdığını belirtiyor. Hatta filmini izlerken bayılacak gibi olmuş.
Zeki Demirkubuz’un özellikle oyuncular açısından zor bir yönetmen olduğunu hatırlattığımızda, kendisi için durumun böyle olmadığını anlatıyor: “Herkes çok zordur, çok sinirlidir sette diyordu. Ben böyle bir durum yaşamadım”
Faruk Bayraktar’ın hayatı bir anlamda değişmiş. İlk hedeflerinden birisi sinema eğitimi almak. Akademik bir eğitim alacak mı bilinmez, ama Demirkubuz dersleri devam edecek. Zira Zeki Demirkubuz bir sonraki filminde de onu oynatmayı düşünüyor.